{}
Everyone who knows me knows I have a soft spot for androgenous far-eastern boys. I have an even softer spot for simple but striking clothes with a fetish edge. So you see, Alexander Wang is appealing to me on so many levels! I have been stalking The Selby hourly since he put up the "Coming up soon: Alexander Wang" sign, he finally posted it!
{}
Uzakdoğulu androjen oğlanlara karşı bir sempatim var. Özellikle modadan anlayanlara. Basit ve sade ama vurucu giysilere karşı daha da büyük bir sempatim var. Anlayacağınız moda tasarımcısı Alexander Wang (bazı parçalarını Vakkorama satmaya başladı) bana birçok bakımdan hitap ediyor. Fotoğrafçı Todd Selby, blog'u The Selby'de "Çok yakında: Alexander Wang" yazdığından beri saat başı açıp açıp bakıyordum. Nihayet karşımızda, Alexander Wang'in ofisi!
{}
Please pick me as your muse. I asked Marc a couple of years back, he said no, and look at him now, he totally lost his mojo, and it might have something to do with his karma catching up with him because of the incredible amount of hopeless longing he has caused me. I will work for only being allowed to wear these shoes around the office. Think of me as your oompa-loompa.
{}
Hey Wang, baksana... Beni ilham perin yapsana... Birkaç yıl önce Marc Jacobs'a sordum, istemedi beni, bak şimdi kaybetti o cinliğini, ki buna kıyafetlerinin bende yarattığı ümitsizce arzulamanın kötü karma olarak kendisine dönmesi sebep olmuş olabilir. Şu aşağıdaki ayakkabıları ofiste giyme karşılığı çalışırım seninle.
{}
As for the place. First of all, I really like the space. The high ceilings, tall windows, plaster walls along with the dark floors are strikingly beautiful. The pillars are stunning. These features contrast very well with cleverly implemented industrial style light fixtures, and create the airy and unfinished feeling of a photography studio. Please note that he only broke the monochromatic color scheme with gold or brass elements. The gold/brass help create depth by becoming focal points, and add a little luxury, still within the general "contrast" look of the place.
Mekana gelirsek. İlk olarak, yapıyı çok sevdim. Yüksek tavanlar, kocaman pencereler, alçı kaplamalı duvarlar, kopkoyu yerler, hepsi harika. Sütunlar büyüleyici güzellikte. Bu özellikler, akıllıca yerleştirilmiş endüstriyel stildeki aydınlatma elemanlarıyla güzel bir kontrast oluşturuyor. Dikkatinizi çekerim, siyah-beyaz renk skalasını yalnızca altın veya pirinç metaliklerle bozmuşlar. Altın/pirinç monokrom mekanda odak noktası haline gelerek derinlik oluşturuyor, mekanın "kontrast" temasının içerisinde biraz da lüks katıyor.
{}
{}
Sütunlar ve kartonpiyerlere bayıldım. Bakınız, tavandaki açık boru sistemi ve endüstriyel lamba ile nasıl da kontrast bunlar.
{}
Wang himself sitting on a gorgeous marble table. The luxurious marble is on the same "team" as the gold furniture, just like the industrial light fixtures are on the same team as the exposed pipes. This means that if you were to go for a similar look at your place, you could keep adding needed elements to each team, without creating clutter and compromising the airy feeling of course.
Wang muhteşem mermer bir masaya oturmuş. Parlak, lüks mermer yüzeyler, altın mobilyalarla aynı "takım"da, tıpkı endüstriyel lambalarla açıktaki boruların aynı takımda olduğu gibi. Bu da şu demek, evinizde benzer bir hava yartmak istiyorsanız, ihtiyacınız olan eşyaları bu "takım"lara ait olacak şekilde bölüştürebilirsiniz. Fazla ıvır zıvır ile mekanın açıklık hissini bozmamak kaydıyla tabii.
{}{}
My taste in fashion and decor is very different. In decor I like romantic, feminine, soft styles, but in fashion I like simple things made with luxurious fabrics, things that have a dark edge, and a whole different color scheme than I would prefer in my home. Alexander Wang's office may not be the place I love the most, but it definitely holds elements that appeal to the both ends of my taste.
{}
Aslında benim modada ve dekorasyonda sevdiğim tarzlar oldukça farklıdır. Dekorasyonda romantik, feminen, yumuşak stiller, modada ise biraz karanlık, sade, keskin, lüks severim, ve giydiğim renkler ile dekorasyon yapmayı düşünmem (bunun tam tersi de geçerli). Alexander Wang'in ofisi en beğendiğim mekan olmayabilir ama benim iki yanıma da hitap eden öğeler barındırdığı kesin.
{}
Not too crazy about the table (I would prefer a raw, rustic wood workbench style table) or the cabinets, but I do like the hanging and standing lamps.
Masaya (ben ham ahşaptan çalışma tezgahı tarzı birşeyler seçerdim) veya dolaplara pek bayılmadım, ama lambader ve avizeyi çok sevdim.
{}
{}
I'm completely in love with the pillars! And how the simple black frame looks next to it! Also, I have been eyeing bar carts since this post on {this is glamorous}. Looks like Wang has scored a nice one.
{}
Sütunlardaki doku detayları gerçekten büyüleyici. O dümdüz siyah çerçeve nasıl da yakışmış yanına! Bu arada, "bar cart" denen, genelde üzerine içki şişeleri ve bardaklar konan bu servis arabaları {this is glamorous}'ın bu yazısından beri dikkatimi çekiyor. Wang de güzel bir tane bulmuş kendine.
{}
{}
Ah, the windows make me grind my teeth. There are no apartments in Turkey with such large windows. Not any I can afford, anyway.
{}
Şu pencerelerin kocamanlığı bana dişlerimi gıcırdattırıyor. Bizim memleketimizde niye böyle cömertçe ışığı davet eden pencereler yapmazlar? Nişantaşından başka yerlerde yani.