Thursday, August 18, 2011

Grid

Kareli


Gridded wallpaper. I imagine putting up prints and artwork would be a breeze if you manage to keep your sanity when trying to apply this wallpaper.

My bed is Ikea Edland like the one above, topped with a Latex matress. Success, I feel like a princess! But this combination makes a very high bed, and I was seriously considering a bar stool as a nightstand as everything else looks comically dwarfed next to it. I think I will allow myself to buy a few magazines and stack them on a chair (remember I ditched most of my mags). Thank God September issues are coming up, I find summer issues of most magazines to be utter crap.

Kareli duvarkağıdı. Bu duvarkağıdını uygularken akıl sağlığınızı koruyabildiyseniz sonrasında duvara resim vs. asmak çok kolay olur herhalde.


Benim yatağım da resimdeki gibi Ikea Edland. Üstünde de Latex şilte var. Kendimi prensesler gibi hissediyorum tamam ama bu ikisi birleşince yatak bir hayli yüksek oluyor. Yanıma sehpa olarak bir bar taburesi edinmeyi düşünüyordum çünkü diğer herşey yatağın yanında kısacık kalıyor. Galiba Eylül sayılarının çıkmasını fırsat bilerek birkaç dergi alacağım ve bir sandalyenin üzerine böyle koyacağım. Biliyorsunuz evimde şu an pek dergi yok, yaz aylarında da çoğu dergi aşırı uyduruk oluyor.



How lovely does the vintage tile nook look with the grid walls and matte black cupboards? Also I wonder if that countertop is concrete, and if so is it practical?

On a side note, I bought Whitelines notebooks from 100% Design London last year. They are a revolution in grid notebooks, cannot recommend enough. I wish I had a lifetime supply! Read why they are special.

Kare kare fayanslar ve mat siyah dolaplarla eski tip fayans niş ne kadar hoş durmuş! Tezgahın beton olup olmadığını, öyleyse kullanışlılığını merak ettim.


İlgisiz sayılacak bir not; geçen yıl 100% Design London fuarından Whitelines defterleri almıştım. Bunlar beyaz sayfa üzerine koyu renk çizgiler yerine açık gri sayfa üzerine beyaz çizgilere sahip, asla göz yormuyor ve çok daha okunaklı. Kareli defterde tam bir devrim, şiddetle tavsiye ederim! Keşke bir ömür yetecek miktarda olsaydı bir kenarda. 


Photo 1 Christine Kurronen and Jorma Marstio / Plaza, 2-3 Patrick Miller / Leva&Bo via La maison D'Anna G

8 comments:

Anonymous said...

Aman ben de bu bloga hastayım valla yaa! Her seferinde içim açılıyor. İngilizce bloga heveslenmiş kızlarınki gibi zikindirik bir İngilizce yok, bir gün olsun kitch bir şey yok. Blogunu gerçekten çok ama çok seviyorum, Alis. Seni de seviyorum zaten. Ben de sabah sabah bir gaza geldim, hadi bakalım.

cafenoHut said...

Benim ve kardeşimin yatakları da çok yüksek. İlk gülerde hiç alışamamıştık. "Abide-i Hürriyet" diyordum:) Tırmanarak çıkıyor, yataktan aşağıya baktığımda uçurumu hissediyordum:) şimdi alıştım ama. Şu bar taburesi fikri çok güzel fakat benin yanı başıma bir yığın ilaç, su, kitap koymam gerektiğinden alan yeterli olmayabilir.
Kardeşime İkea'dan Hemnes komidin aldık, onun boyu diğerlerine göre daha yüksek birde kulbunu Münih'den aldığımız çok sevimli porselen bir kulp ile değiştirdik şimdi daha da çok seviyoruz.
Vee web sayfasını inceledim beyaz kareli defter fikri gerçekten mütiş. Bende sevdiğim beğendiğim herşeyi deli gibi depolamak istiyorum sanki o bitince yada eskiyince yaşayamayacakmışım gibi, sanki onu almadan önce yaşamıyormuşum gibi:)

Sara said...

the first photo is so great

alis said...

Mügeee ne güzel yorum bu, çok teşekkür ederim! Ben de seni ve bloglarını seviyorum!

alis said...

cafenoHut - Haha, isim güzelmiş, bana da işte kraliyet yatağı gibi geliyor:) Ben lambamı ve kitabımı koyayım yeter. Hemnes komidini düşündüm ama benim yatak beyaz, duvar siyah olunca komidin de beyaz olsun istemedim, hayalim ham ahşap tabure gibi birşey. Siz kulbunu değiştirerek ne iyi yapmışsınız, ucuz ve basit ama çok farkettiriyor.

Sara - Glad you liked:)

Nihan said...

kareli duvar kağıdı fikri çok hoşuma gitti...bu tarzı seviyorum işte..yazın dergiler dediğin gibi uyduruk oluyor...ama yine de dyanamıyorum..çünkü tasarım olgusu benim tutkum...maison française..home art..instyle...alıyorum..senin tavsiye edeceğin başka dergiler var mı...önerdiğin sitelere bloglara da göz gezdiriyorum...dergi..site..blog tavsiyeleri postu yapsan pek memnun olurum...daha isteyeceklerim vardı ama hadi neyse...:D

alis said...

Nihan - Ben zamanında Maison Française çok, yıllarca her sayıyı aldım. Ama dergileri ayıklarken içinden saklamak istediğim anca 5-10 sayfa çıktı. Çok reklam, birkaç istisna hariç zevksiz evler ve en önemlisi de sürekli aynı isimlerin ısıtılıp ısıtılıp yazılması, hep aynı yerli markaların, tasarımcıların artık bayatlamış ürünleri ve artistik pozlarına yer verilmesi beni soğuttu o yüzden aylardır almıyorum. In Style hiç denemedim açıkçası, kapaktan anladığım ünlülerin evleri, dekorasyon odaklı bir dergi. Güncel tasarımlar ne denli ön planda?

Ben Zinio'ya üye oldum ve oradan Living Etc.'nin İngiliz versiyonuna abone oldum, beğeniyorum. Zinio'yu şiddetle tavsiye ederim, fiyatlar çok uygun, içinde yüzlerce derginin dijital aboneliği var ve mesela Eylül sayısı Ağustos başında inboxıma geliyor. Galiba oradan Country Living UK de alacağım. Amerikan dergileri bakımından daha zengin, onlar da bana pek hitap etmiyor. Olsaydı Elle Decor'un da İngiliz versiyonuna abone olacaktım, pahalı olmasına rağmen bazen içine bakıp iyi bir sayıysa D&R'dan alıyorum. Living Etc UK, Elle Decor UK ve Country Living UK, bazen de Wallpaper dışında istikrarlı biçimde beğendiğim dergi yok (moda dergilerini saymıyorum).

Blog keşiflerimi bu aralar Pinterest'ten tıklayarak yapıyorum. Kullanmıyorsan hemmen Pinterest'e üye olmanı tavsiye ederim, insanı saatlerce esir ediyor :)

M. said...

I love the vintage tiles in the kitchen ! Beautiful ! Kisses from Portugal !